Neşet’e de Yer Yok...
Neşet’e de Yer Yok... Henüz kış gelmemiş,soğuklar şiddetini artırmamış olsa da akşamları dağdan köye akan soğuk,havayı insanın etini ısırırcasına sertleştirirdi.Bu sebeple akşama değin kahvehanenin önünde oturanlar akşam ezanıyla birlikte kümeler halinde dağılıp kimi camiye çıkar,kimi evine gider,kimileri de kahvehanenin içine çekilirdi.Akşamın maviden bozma karanlığı soğukla birlikte zirvelerden yamaca akmaya başladıkça yamaçta zikzaklar çizerek yerleştirilmiş evlerde yanmaya başlayan ışıklar bir bir dışarıya taşar,dağı süsleyen bir gerdanlığa dönüştürürdü.Hemen her gün yaşanan bu görsel şölen köylülerin gözlerinde şavkımadan gün karşı tepeden ışımaya başlar,bu defa kimi tarlaya,kimi ahıra,kimileri de odun toplamak için ormana giderdi. Böylesi akşamların yaşandığı bir gün daha bitmiş ışıklar yanmıştı.Soğuk iyice kendini hissettirince Kahveci Cemal sobayı yakmış, içeri gelenler bir bir sobanın etrafına dizilmiş ısınmaya çalışıyordu.Cemal dışarıdaki sandalyeleri toplad...